Her çocuk birer inci tanesidir, her çocuğun kendine has yetenekleri vardır. Önemli olan; eğiticinin, bu yetenekleri bulup geliştirmeye çalışması ve bu özel çocuğun yeteneklerini, potansiyelini keşfetmesine zemin hazırlamasıdır. Sahip oldukları yetenekleri hesaba katmadan her çocuğu aynı eğitime tabi tutmak ve her çocuktan aynı sonuçları beklemek, bir “yetenek israfı” dır. Böylesi bir uygulama yeteneklerin körelmesine, yok olmasına neden olur. Bu da mutsuz ve ruhsuz insanlar yetiştirir. Ülkenin geleceği için çıkabilecek doğabilecek zararlardan hiç bahsetmiyoruz bile. Her çocuğa eşit eğitim vererek!”, hiperaktivite, disleksi, otistik vs sahibi özel çocuklar için durum daha da korkutucu olabiliyor. Başarısız, beceriksiz, ötelenmiş çocukları kendi ellerimizle inşa ediyoruz. Her kişiye göre bir eğitim yolu vardır ve bizim görevimiz bu eğitimi en özel varlığımıza sunmak, ondan yeteneklerinden fazla bir beklenti içine girmemektir. Unutmamak gerekir ki, Bir matematikçinin kızı pekala diskeksi olabilir. Bunun anne babanın ilgi alanları ile ilgisi yoktur. Bir hata ya da utanç olarak görmek düşülebilecek en büyük yanlıştır. Böyle bir durumda izlenecek en güzel yol, doğru eğitim alması konusunda onu yönlendirmek ve her daim desteklemektir.
Kaynakça
Fatma PEKTAŞ SELAMİ
Sınıf Öğretmeni
Коментарі